Ekonomi

Sivas’ta Alçı Arazisinde Sulu Tarım Tehlike Oluşturuyor

TÜRKİYE’nin tarım alanı bakımından en büyük illerinden biri olan Sivas’ta, alçı kayalarının ağır olduğu Hafik bölgesinde uygulanan sulu tarım sistemi tehlike oluşturuyor. Bölgenin sulu tarıma uygun olmadığını belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Fatih Kartal, “Dediğimiz gibi bu alanlar obruk, dolin gibi oluşumlara zemin hazırlayabilir. Bunun sonuçları ise kazalara neden olur, tarım alanları zarar görebilir ve otomatik olarak hem birey ekonomisini hem de ülke ekonomisini bozabilir.”

İl merkezine 37 kilometre uzaklıktaki Hafik ilçesi ve çevresinde alçı kayalarından oluşan bölgede sulu tarım sistemine geçilmesi tehlikeyi de beraberinde getirdi. Yanlış sulama nedeniyle oluşabilecek obruklar ve dolinler çeşitli kazalara neden olma riski taşımaktadır. Bu riskler karşısında tarım arazilerinin zarar görebileceğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Fatih Kartal, sulu tarım yönteminde düzenleme yapılması konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle Özen-Pusat Barajı’yla birlikte sulu tarım sistemine geçişin arttığını belirten Kartal, “Şeker pancarı ve patates tarımının yoğun olarak yapıldığını görüyoruz. Türkiye’nin en büyük alçı tarlalarından biri de Sivas ilimizde. Hafik, Zara ve İmranlı açısından bakıldığında kilometrekareye düşen alçı miktarı.” En yüksek paya sahip olduğunu biliyoruz. Şimdi Hafik’i incelediğimizde alçının yoğun olduğu bir bölgede sulu tarım yapılıyor. Özellikle 5 yıl öncesine kadar Hafik’te tarım sistemi kuru tarım yöntemiydi. Tahıl ve tahıl türleri daha çok tercih edildi. Ancak 5 yıldır “Özen-Pusat Barajı’nın devreye girmesiyle birlikte sulu tarımın geliştiğini görüyoruz. Tabii alçı taşı dediğimiz su ile reaksiyona girdiğinde kolay ve çok çabuk çözünme özelliğine sahip oluyor” diye konuştu. söz konusu.

‘BİLİNÇLİ BİR TARIM YÖNTEMİ UYGULANMALI’

Alçı sahasının da unutulmaması gerektiğini vurgulayan Kartal, “Hafik’in çevresine baktığımızda burada bizi bekleyen en büyük sorun çiftçilerden de duyduğumuz düden ve dolin oluşumlarının başlamasıdır. Çünkü saha alçı sahasıdır. Alçı tarlasını şeker pancarı, patates gibi sulu tarımla karşılaştırdığınızda eğer bilinçli bir sulama sistemi yoksa orada parçalanma ve çökmeyi net bir şekilde görme ihtimaliniz yüksek. Tabi bunun örneklerini de Konya’da görüyoruz. Geliyoruz. Kısmi kazalar karşısında. Suyun alttan tahliyesi ve gevşek yapılı arazinin çökmesi ile oluşan çukurlar, traktörlerin çökmesine ve kısmi kazalara neden olabiliyor. Özellikle Hafik civarındaki sulama alanında çok bilinçli bir tarım yöntemi uygulamamız gerekiyor. ve alanı dinlendirin. Gevşek yapılı ve alçı bazlı bir alan olduğunu unutmamalıyız. Çünkü dediğimiz gibi bu alanlar obruk, dolin gibi oluşumlara çok fazla zemin hazırlayabilir” diye konuştu.

‘Tarım alanları yok edilebilir’

Sulu tarım sisteminin kontrol altına alınmaması halinde yaşanabilecek sorunlara değinen Kartal, şöyle konuştu:

“Bunun sonuçları kazalara neden olabilir, tarım alanları bozulabilir ve otomatik olarak hem kişi ekonomisini hem de ülke ekonomisini bozabilir. Dolayısıyla tarım sistemini incelediğimizde sulu tarımın aşırı kontrol altında olması gerekiyor. Çünkü Özen-Pusat su tutma kapasitesi yüksek bir barajdır.Bilinçli sulama teşvik edilmelidir.Aslında zemin etütleri yapılmalı ve gerekiyorsa çalışmalar değiştirilmelidir.Örneğin geniş alanlarda ve alçı alanlarında çözünme dolinleri bulunursa Sulu tarımdan uzak durmakta fayda var. Önlem alınmazsa çok engebeli ve yüzeysel bir arazi ortaya çıkacak. Yerlerde bozulmalar meydana gelecek ve zamanla tarım meydana gelecek. “Tarlalar kullanılamaz hale geliyor. Önlem alınmazsa çiftçilerin tarlalarını sürerken traktörlerle çökmesine ve irili ufaklı kazalara neden olacaktır. Bunlar en çok beklenen tehlikelerdir.”

FOTOĞRAFLA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu